18 Aralık 2014 Perşembe

İmam Berbehari - Şerhu's Sunne

medresedersleri  /  at  18:53  /  2 comments

Müellif Hakkında Bilgi: 

Tam ismi Ebu Muhammed el-Hasan ibni Ali ibni Halef el-Berbahari’dir. Künyesi Ebu Muhammed’dir. Hindistan’dan ilaç getirilen yer olan Berbahar’a nispetle Berbahari (Semani, el-Ansab, 1/307; İbnu’l-Esir, el-Lubab fi Tehzib el-Ensab, 1/133) olarak bilinmektedir. Muhtemelen ilaç sektöründe çalışıyor yahut ilaç ticaretiyle uğraşıyor olmalı. Nerede ve tam olarak ne zaman doğduğu bilinmemekle beraber, Bağdad’da yetiştiği bilgisi vardır.

Hanbeli Mezhebi alimlerinden ve müctehidlerdendir. Hadis ve Fıkıh halkalarında talebeleri irşad etmiştir. Hafızası güçlü ve hadiste sika biridir. Hafız, Fakih ve Zahid’dir. Şairlik yönü de vardır. Yaşadığı dönemde Hanbeli Mezhebi’nin en büyük imamıdır. Ehli Sünnet İmam’ı Ahmed bin Hanbel’in ashabıyla oturmuş ve onlardan ilim almıştır. Bu göstermektedir ki, ilim kaynağı Ehli Sünnet ve Selefi Salihin olmuş ve bu kaynaktan yetişmiştir.

Şeyhleri, Ahmed ibni Hanbel’in ashabı olmakla beraber kaynaklarda; Ehli Sünnet’in İmamı, Ahmed ibni Hanbel’in ashabından Ahmed ibni Muhammed ibnu’l-Haccac ibni Abdu’l-Aziz Ebu Bekir el-Mervezi ve büyük zahid ve aynı zamanda tefsir sahibi Sehl ibni Abdullah ibni Yunus et-Tusteri kendilerinden ilim aldığı şeyhler olarak yer almaktadır.

İmam Berbahari’nin ilim elde ettiği baş kaynak olan Ebu Bekir el-Mervezi’nin kim olduğu hususunda şu nakil yeterli olacaktır inşaAllah: Ahmed ibni Muhammed ibni el-Haccac ibni Abdi’l-Aziz Ebu Bekir el-Mervezi: (...) İmam Ahmed (ibni Hanbel)’in talebeleri arasında –takvası ve faziletleriyle- en önde geleniydi. İmamımız (Ahmed ibni Hanbel) onun arkadaşlığından razıydı ve onunla birliktelikten memnundu. İmam vefat ettiğinde, İmam’ın gözlerini kapatıp onu yıkayan o idi. İmam’dan ilmi çok şey nakletmiştir. Ebu Bekir el-Mervezi 275H yılında vefat etmiştir. (İbni Ebi Ya’la, Tabakat el-Hanebila, 1/56; Zehebi, Siyer A’lem en-Nubela, 13/173)

Talebeleri arasında -yine onun gibi Hanbeli Mezhebi’nin büyük alimlerinden- İbni Batta el-Ukberi de bulunmaktadır. İbni Batta’dan başka çok sayıda talebesi arasında, İmam Ebu’l-Huseyin ibni Semun, Ahmed ibni Kamil ibni Halif ibni Şerece ve Muhammed ibni Muhammed ibni Osman bulunmaktadır.

Alimlerden Ebu Abdullah, onun hakkında şöyle der: “Bağdadlılar’dan olup da, Ebu’l-Hasan ibni Beşir ve Ebu Muhammed el-Berbahari’yi seven bir kimseyi gördüğünüzde bilinki bu kimse Sünnet ehlindendir.”

Talebesi de olan İbni Batta şöyle der: “Ben (el-Berbahari’nin) insanlardan Hacc’dan alıkonulduklarında şöyle dediğini işittim: Ey insanlar! Eğer 100,000 dinara (100,000 dinar sözünü 5 defa tekrarlayarak) ihtiyacı olan varsa ben ona yardımcı olurum.” İbni Batta bunu naklettikten sonra, “eğer o (bu miktarda parayı) istemiş olsaydı insanlar ona verirdi” der.

İbni Ebi Ya’la şöyle demiştir: “Kendi döneminin şeyhiydi ve bi’dat ehlini yermede, eliyle ve diliyle onlara muhalefet etmekte onların öncüleriydi. İlim ehli arasında onların lideri ve en güvenilirydi. Çok zeki alimlerden biriydi, ezberde hafızası büyüktü ve kendisine itimad edilen bir mü’mindi.”

Zehebi, şöyle der: “Örnek alim ve hitabetde, amel etmede ve helala yapışmada Irak’taki Hanbeliler’in şeyhiydi. Ünü yaygın kendisi saygı duyulan biriydi.”

İbnu’l-Cevzi de şöyle demiştir: “Çok büyük bir alim ve zahiddi, bi’dat ehline karşı sertti.”

İbni Kesir de buna yakın ifadelerle onu tanıtmaktadır: “Hanbeli Mezhebi’ne mensup alim, zahid, fakih ve vaiz bir kimse idi. Mervezi ile Sehl el-Tüsteri'nin arkadaşıydı. Hoşlanmadığı bir sebepten ötürü babasının 70.000 dinar tutarındaki mirasını kabul etmemişti. Bid'atçılara ve masiyet ehli kimselere karşı amansız bir düşmandı. Kadri yüce bir kimseydi. Havas ve avam tabakası ona saygı gösterirdi.”

Takvalı zahid bir kimseydi. Bu ve benzeri hasletlerle tanınır ve diğer insanlardan ayrılırdı. İbni Kesir’in dediği gibi hoşlanmadığı bir sebepten ötürü babasının 70.000 dinar tutarındaki mirasını kabul etmemişti. Ebu’l-Hasan ibni Beşir de babasından kalan 70,000 dinarı, reddettiğini söyler. İbni Ebi Ya’la da, onun Allah’ın dini hususunda çok mücadele ettiğini ve birçok defalar din için başkaldırdığını söyler.

Bid’at Ehli’ne karşı çok sert davranmış ve Sünnet’i koruma mücadelesi içerisinde olmuştur. Ehli Sünnet ve’l-Cemaat ve Sünnet’e tabi olmuş, eliyle ve diliyle bid’atçılarla mücadele etmiştir. Özellikle –yaşadığı dönem gözönüne alındığında- Cehmiyye, Mu’tezile, Eşariler, Sufiler ve Şiiler ile Rafızilere karşı mücadele etmiştir.


Dersler ve Kitap, Ta'likat

İNDİR

Share
Posted in: Posted on: 18 Aralık 2014 Perşembe

2 yorum:

Recent Comments

Copyright © 2013 Arapçaya Dair Herşey. WP Theme-junkie converted by Bloggertheme9
Blogger templates. Proudly Powered by Blogger.